Ali Atalı ile Enerji ve Çevre İlişkisini Değerlendirdik
Yenilenebilir enerji kaynakları yatırımlarıyla dikkat çeken Atalı Holdig Yönetim Kurulu Başkanı Ali Atalı, çevre konusundaki hassasiyetiyle de tanınan bir isimdir. Kendisiyle enerji ve çevre ilişkişini değerlendirdik.
Ali Atalı, literatürde çevrenin, canlıların fiziksel, biyolojik ve toplumsal hayatını etkileyen dış faktörlerin bütünü olarak tanımlandığını söyler ve devam eder. Bu çevrenin dış faktörlerin etkisiyle bozulması, çevre kirliliğine neden olur diyen Ali Atalı, dış faktörlerin ilkinin de insanlar olduğunu özellikle vurgular. Çevre kirliliği yüzünden doğanın dengesi bozulur, bozulan denge var olan her şeyin de bozulmasına neden olur diyen Atalı, doğaya verdiğimiz her zarar aslında kendimize verdiğimiz zarardır demektedir.
Enerji ve Çevre Kirliliği
Enerji, insanın en elzem ihtiyaçlarındandır diyen Ali Atalı, bu ihtiyaç giderilirken pek çok zarar da ortaya çıkabilmektedir, özellikle de fosil yakıtlarda diye altını çizmektedir. Bahsettiği fosil yakıt zararlarından bazılarını sıralayan Ali Atalı, fosil yakıtların yanması sonucu ortaya çıkan gazlar, havaya, toprağa ve suya karışıp zehirlemektedir. Ya da nükleer enerji üretilirken santrallerde kazalar meydana gelebilir ya da nükleer atıklar, etrafa yayılıp canlılara zarar verebilir. Ayrıca rafineri yangınları çıkabilir, bu yangınlar sonucu havaya karışan gazlar doğayı ve canlıları yavaş yavaş öldürebilir. Daha pek çok zararıyla fosil yakıtlar, doğanın en büyük düşmanıdırlar diyen Atalı, bu yüzden tüm dünyanın artık çevreye daha az veren enerji sistemlerine yönelmeye çalıştığını belirtir.
Karbon(Sera Gazı) Emisyonu Nedir?
Ali Atalı’ya göre iklim değişikliğinin en önemli sebebi karbon emisyonudur der ve karbon emisyonunu şöyle tarif eder: Kyoto Protokolü’nde sera gazı olarak kabul edilen altı gazın, atmosfere salınması sonucunda atmosferin zarar görmesi anlamına gelmektedir. Ali Atalı, Nüfus artışı, sanayileşme, enerji ihtiyacının artması, yeşil alanların yok edilmesi ve Sera gazlarının kontrolsüz bir biçimde doğaya salınması gibi sebeplerden ortaya çıkan karbon emisyonu, günümüzün en büyük sorunudur demektedir.
Karbon salınımının ürkütücü rakamlarda olduğunu belirten Atalı, bu konuda Uluslararası Enerji Ajansı’nın tahminlerini hatırlatır ve şöyle devam eder. Bu tahminlere göre, 2050 yılında karbon emisyonu değerlerinde %130’luk artış gözlemlenecektir diyen Atalı, Uluslararası Enerji Ajansı’nın öngörülerinin, önümüzdeki yirmi yıllık süreçte küresel yüzey sıcaklıklarında ortalama 0,5 oC civarlarında artacağı yönünde olduğunu da özellikle vurgular. Ve bunun en önemli sebebi olan karbon emisyonu konusunda daha bilinçli bir toplum olmamız gerektiğinin altını çizer. Ve sera etkisine yol açan karbondioksit emisyonunun önemli bir kısmının enerji üretimi ve tüketiminde fosil yakıtların kullanılmasından kaynaklandığının da unutulmaması gerektiğini vurgular.
Karbon Emisyonunu azaltmaya yönelik Yapılması Gerekenler
Bu konuda yapılması gerekenlerden ilki, doğrudan düzenlemelerdir diyen Ali Atalı, doğrudan düzenlemeler içine verimli ve çevre dostu teknoloji, ürün ve cihazların kullanımını teşvik etmeyi ilk sıraya yerleştirmektedir.Özellikle fosil yakıtlar konusunda yapılması gereken düzenlemeler konusunda hassas olunmalıdır diyen Atalı, bu anlamda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin gerekliliğinden de bahseder. Bu anlamda sera gazı vergisi ya da karbon vergileri de iyi bir adım olacaktır diyen Ali Atalı, bunları yeşil vergi sisteminin yaygınlaştırılması olarak açıklar.
Firmaların enerji yönetim sistemlerini oluşturmaları için sübvansiyonlar, geri ödemesiz hibe, düşük faizli kredi ve vergi indirimi gibi teşviklerin de yapılması gerekenler arasında olduğunu söyleyen Ali Atalı, enerji ve çevre ilişkisinde olumlu yol almak için bunların yapılması gerektiğini belirtir.